DİNLER TARİHİ
AÇISINDAN TEVRAT’TA ÇÖLDE SAYIM BÖLÜMÜ
Giriş: Tevrat’ın bölümlerinden olan çölde sayım adlı kitabı, İsrailoğulları’nın
Sina Dağı'ndan göçerek Tanrı'nın vaat ettiği Kenan iline ulaşana kadar
yaşadıkları olayları anlatır. Kitap adını Hz Musa'nın Sina Dağı'nda, göçten önceki
yaptığı sayımdan alır. Musa bir kuşak sonra Moav'da, Şeria Irmağı'nın doğusunda
İsrail halkı arasında bir kez daha sayım yaptı. Bu iki sayım arasında İsrailliler
Kenan topraklarının güney sınırında olan Kadeş-Barnea'ya dek ilerlediler. Ne
var ki, oradan vaat edilen ülkeye imansızlıklarından ötürü giremediler. Kırk
yıl kadar dolaştıktan sonra, Şeria Irmağı'nın doğu bölgesine gittiler. Kenan
topraklarına girmek için ırmağın karşı yakasına geçmeye hazırlandılar. Çölde Sayım
Kitabı sık sık cesaretsizliğe düşen, sıkıntılardan korkan ve yakınan halkın
başından geçen olayları anlatır. Halk Tanrı'ya ve Tanrı'nın onlara önder
atadığı Musa'ya karşı başkaldırıp durdu. Bu kitap halkın itaatsizliğine
karşın, Tanrı'nın sadakatini ve sürekli kayırıcılığını vurguluyor; bazen
sabırsız olmuşsa da Musa'nın Tanrısı'na ve halkına adanmışlığını açıkça dile
getiriyor. Kitap
ayrıca hem Sina Dağı'nda, hem de Kenan sınırında Tanrı'nın Musa aracılığıyla
verdiği yasaları içerir.
Hazırlık ve Sayım: Tanrı Mısırdan
çıkışın ikinci yılında Sina çölünde çadırda olan Hz Musa’ya ve yardımcısı Hz
Harun’a İsariloğulları’nın yirmi yaş üstü erkeklerinin savaşa hazırlık için
sayılmalarını istedi. Sayım sonrası tüm oymakların toplamı 603.550 kişiydi.
Ancak Levi oymağı savaşçı olarak sayılmayıp, yardımcı olarak, geri hizmet
görevi için ayırıldı. Tüm oymakların sayısı ve görev yerleri belirlendi. Tanrının
buyurduğu bu emirler yerine getirildi. Yola bu şekilde çıkıldı. Hz Harun’un
oğullarından Nadav ve Anihu ateş yakma emirlerini yanlış yapınca öldüler.
Levililer: Buluşma çadırı
ve karargahtan sorumlu olan Levililerden başkalarının buralara yaklaşması
yasaktı ve cezası ölümdü. Hz Musa ve Harun’un karargahı ve dinlence yeri
buraydı. Tanrı yeni doğan 1 aylıktan yukarı olan tüm çocuklar için bedel
toplatılmasını istedi ve bunlar Hz Harun ve oğullarına verildi. Levililerin
bedeli Tanrıya aittir.
Görevler: Kehatoğulları kutsal yerdeki
değerli araç-gereçlerden sorumluydular ve onların başlarına bir şey gelirse
ölümle cezalanırdılar. Gerşonoğulları ise örtü, perde ve ip gibi yükleri taşıma
işleriyle görevlendiler. Merarioğullarının görevi ise çadırların kazıklarını,
iplerini ve kumaşlarını taşımaktı.
Topluluğu Temiz Tutmak: Tanrı Hz Musa’ya
emrederek hastalığı olanların ordugah dışına çıkarılmasını istedi. Ayrıca
günahı olanlar bedelini suç işlediği kişiye ödeyecekti. Kocasını aldatan kadın
için ise kıskançlık suyu hazırlanıp kadına içerilecekti. Eğer o su kadına zarar
vermiyorsa kadın suçsuzdur. Eğer kadın sudan etkilenip bedeni bozulursa
suçludur ve cezasını bulacaktır.
Adanış ve Kahin: Tanrı adak sunmak ve
adanmak isteyenler için kahin gözetiminde belirli kurallar uygulatmıştır. Adağı
olan kişi tıraş olmayacak; üzüm yemeyecek hiçbir şekilde üzüm ürünü
tüketmeyecek, içmeyecek; ölülere yaklaşmayacak; güvercin, kumru, kuzu ve koç
kurban edecek. Kahin ise bu görevden sorumlu olup denetim yapacak. Tanrı onları
kutsayacak.
Önderlerin Armağanları: Hz Musa bir
konut yaptıktan sonra oymakların önderleri gelip Tanrı için armağanlar verdi.
Bunlar Levililerin denetimine ve bakımındaydı. Bu armağanlar; Öküzler ve
arabaları, gümüş tabaklar, tahıl kapları, koç, kuzu, teke vb. idi.
84
Sunak meshedildiğinde İsrail önderlerinin adanması için sunduğu armağanlar
şunlardı: On iki gümüş tabak, on iki gümüş kap, on iki altın tabak;
85
her gümüş tabağın ağırlığı 130 şekel, her kabın
ağırlığı yetmiş şekeldi. Bütün gümüş eşyaların toplam ağırlığı Kutsal Yer'in
şekeline göre 2.400 şekeldi[iv].
86
Buhur dolu her altın tabağın ağırlığı Kutsal Yer'in şekeline göre on şekeldi.
Bütün altın tabakların toplam ağırlığı 120 şekeldi[v].
87
Yakmalık sunu için tahıl sunularıyla birlikte sunulan hayvanların sayısı on iki
boğa, on iki koç, bir yaşında on iki erkek kuzuydu; günah sunusu için de on iki
teke sunuldu.
88
Esenlik sunusu için sunulan hayvanların sayısı yirmi
dört sığır, altmış koç, altmış teke, bir yaşında altmış kuzuydu. Sunak
meshedildikten sonra, adanması için verilen armağanlar bunlardı.
89
Musa RAB'le konuşmak için Buluşma Çadırı'na girince,
Levha Sandığı'nın Bağışlanma Kapağı'nın[vi] üstündeki iki
Keruv arasından kendisine seslenen sesi duydu. RAB Musa'yla bu şekilde konuştu.
(Bölüm 7 )
Levililerin Adanması: Levililer
İsraillilerden Tanrının emriyle arındırıldı. Günahtan arındırma suyu serpildi,
bedenlerini tıraş ettiler ve giysilerini yıkadılar. Buluşma çadırında bütün
İsrailliler toplandı ve Levililerin adanışını izledi. İki boğa getirdiler ve
Levililer ellerini boğalara koydu. Boğanın biri yakmalık biri de günah sunusu
içindi. Hz Harunun ve oğullarının önünde bulunuyorlardı. Onlar çadırda 25 ve 50
yaş arasındayken hizmette bulundular.
Fısıh Kurbanı: Tanrı onlara fısıh zamanı
geldiğinde kurban kesmelerini emretti. Onlar da Sina Çölü'nde birinci ayın on
dördüncü gününün akşamüstü Fısıh Kurbanı'nı kestiler. Her şeyi Tanrının Musa'ya
buyurduğu gibi yaptılar. Ama bazıları ölülere dokundukları için fısıh kurbanı
kesemediler. Hz Musa’ya durumu anlattılar. O da beklemelerini söyledi. Ve Tanrı
onlara kurbanı zamanında kesmelerini ve ölüye dokundukları için mayasız ekmek
ve acı otlarla yemelerini emretti.
Konutun
Üstündeki Bulut: Levha sandığının
bulunduğu çadırın üstünde Tanrının emriyle duran ve parıldayan bir bulut vardı.
Tanrı onu İsraillilerin göçme-konaklama yapması için görevlendirmişti.
Göçmeleri gerekince kaybolurdu. Konaklama yapacağı zamanlarda ise çadırın
üstünde bulunan bu bulut kalkmadıkça onlar konaklarlardı ve göçmezlerdi.
Gümüş
Borazanlar: Tanrı Hz Musa’ya gümüşten iki borazan yapmasını emretti.
Borazanlardan biri ötünce oymakların önderleri eğer ikisi birden öterse de tüm
İsrailliler Ordugah çadırının önünde toplanacaktı. Borazan Harunoğulları
tarafından ve uzun çalınıyordu.
Sina’dan
Ayrılış: Bulut levhanın olduğu çadırın üstünden ayrılınca İsrailliler de
yola çıktı. Bulutu izlediler ve Paran çölüne geldiler. Hz Musa Kayınbiraderi
Hovav’ın Ordudan ayrılmamasını ve çöldeki konaklama yerlerini bildiğini
kendilerine yardım edebileceğini söyledi. Ve yola çıktılar üç gün boyunca
yürüdüler.
Halk
Yakınıyor: Çölde dolaşmaktan bıkan İsrailliler yakınmaya başlayınca Tanrı
bazı çadırların yanlarını ateşle yaktı. Hz Musa da dua ederek af diledi ve ateş
söndü. Bir süre sonra yine yakınan bazıları et vb. yemek istediler “Mısır'da
parasız yediğimiz balıkları, salatalıkları, karpuzları, pırasaları, soğanları,
sarmısakları anımsıyoruz” dediler. Hz Musa da Tanrıya durumun zorluğu için
yakarmaya başladı. Tanrı da ona önderlerden yetmiş kişi seçmesini emretti ve Hz
Musa durumu halka bildirdi. Seçilen bu kişilere ruh indirilerek peygamberlik
verildi. Ama yalnızca iki kişi bunu sürdürebildi. Nun oğlu Yeşu Hz Musa’ya
gelerek Eldat ve Medat’ın peygamberlik yaptığını söyledi. Hz Musa da Yeşu’nun
kendi adına mı kıskanç olduğunu sordu ve keşke herkese ruh gelse de
peygamberliği öğrenebilse dedi. Sonra Tanrı et isteyen halka denizden esen yel
ile bıldırcın gönderdi. İsrailliler onaları topladı ve pişirerek yemeye
başladı. Tanrı da buna çok kızarak onları cezalandırdı.
Miryam'la
Harun'un Yakınmaları: Hz
Musanın Kuuşlu bir kadınla evlenmesini Miryam ve Hz Harun eleştirmişti. Tanrı
Hz Musa Hz Harun ve Miryamın Çadıra gelmesini emretti. Onlar çadırda toplanınca
Tanrı buluttan inerek onlara; Eleştirmenin yanlışlığını söyledi ve ordan
ayrıldı. Bulut ta çadırın üstünden ayrılmıştı. Ve Miryamın deri hastalığına
yakalandığını gördüler. Hz Harun Hz Musa’ya yardım etmesini ve cezalandırmayı yapmamasını
ve Tanrının affetmesini istedi. Hz Musa da Tanrıya yalvardı. Tanrı da 7 gün
ordudan uzaklaşsın yaklaşmasın emrini verdi. Ve gün dolana kadar herkes onu
bekledi.
Kenan İline Casuslar: Tanrı Hz Musa’ya emrederek Kenan’a önderlerden
bazılarını haber almak için göndermesini istedi. O da Oranın halkının yapısını
ve çevrenin özelliklerini öğrenmelerini istedi. Gelen haberciler toprağın ve
ürünlerin bol ve de verimli olduğunu söyledi. Hz Musa da oraları ele
geçireceğiz savaşacağız, gücümüz var dedi. Ama haberciler buna sıcak bakmayıp
oradaki milletlerin daha güçlü olduğunu söyledi.
Halkın
Başkaldırısı: İsrailliler ağlamaya dövünmeye başladı ve duruma isyan edip
Kenan bölgesine gitmek istemediler. Ama habercilerden bazıları o yerleri
alabileceğine inandı:
3
"RAB neden bizi bu ülkeye götürüyor? Kılıçtan
geçirilelim diye mi? Karılarımız, çocuklarımız tutsak edilecek. Mısır'a dönmek
bizim için daha iyi değil mi?"
4 Sonra birbirlerine,
"Kendimize bir önder seçip Mısır'a dönelim" dediler.
5 Bunun üzerine
Musa'yla Harun İsrail topluluğunun önünde yüzüstü yere kapandılar.
6 Ülkeyi
araştıranlardan Nun oğlu Yeşu'yla Yefunne oğlu Kalev giysilerini yırttılar.
7
Sonra bütün İsrail topluluğuna şöyle dediler: "İçinden geçip
araştırdığımız ülke çok iyi bir ülkedir.
8
Eğer RAB bizden hoşnut kalırsa, süt ve bal akan o ülkeye bizi götürecek ve
orayı bize verecektir.
9
Ancak RAB'be karşı gelmeyin. Orada yaşayan halktan korkmayın. Onları ekmek yer
gibi yiyip bitireceğiz. Koruyucuları onları bırakıp gitti. Ama RAB bizimledir.
Onlardan korkmayın!" (Bölüm 14)
Halk onları taşlamak istediği anda
Tanrının görkemi birden herkese göründü ve bu halk ne zaman bana saygısızlığı
kesecek, iman edip emirlerime uyacak dedi. Ve Hz Musa Tanrıya yalvardı af
diledi. Ama tanrı yirmi yaş üstü olan ve Tanrıya inananlar dışındakilerin
çoğunu çölde süründüreceğini söyledi. Yeşu ve Kalev dışında araştırmanlardan
olan herkes öldürülmüştü. Bunu duyan halk dağa çıkıp saldırmak istedi. Hz Musa
Tanrıya karşı geldiklerini hatırlattı ama dinlemediler. Amelikalıların ve
Kenanlıların üstüne saldıran İsrailliler onları Horma’ya sürdüler.
Levililerin
Başkaldırısı: Levililerden bazı önde gelenler Hz Musa ve Hz Harun’a
başkaldırdılar. Kahinlik görevinin verilmesini istediler. Hz Musa da onlara
Tanrının sizi seçtiğini ve saygın yere getirdiğini biliyorsunuz neden
başkaldırıyorsunuz dedi. Tanrı yine herkese göründü ve Musa ve Harun oradan
uzaklaşmasını bu toplumu yok edeceğim dedi. Hz Harun ve Hz Musa yere kapanarak
onlar adına af diledi. Ve Hz Musa herkese başkaldıranlardan uzak durmasını
söyledi. Bunun üzerine topluluk başkaldıran Korah,
Datan ve Aviram'ın çadırlarından uzaklaştı. Halktan ayrılan bu kişiler ve
adamları yer yarılıp içine girdiler ve yok oldular. Diğer gün İsrail halkı Hz
Musa ve Hz Harun’u suçlayarak, üstlerine yürümek için çadıra geldiler. Tanrı
yeniden Hz Musa ve Harun’a halktan ayrılın dedi. Ama onlar yine yere kapandı
Tanrıya yalvardı. Ama tanrı halka bulaşıcı hastalık verdi. Yardım isteyen halk
Hz Musa’nın duası ile kurtuldu. 14.700 kişi bu hastalıktan kurtulamadı.
Harun’un Değneği: Tanrı Hz Musa’ya her
oymaktan bir değnek getirmesini söylemesini istedi. Ve Levililerin değneğine de
Hz Harun’u yazmasını söyledi. Hz Musa söyleneni yaptı ve Herkesi çadırın önünde
topladı ve değnekleri çadırın içinde levha sandığının önüne koydu. Ertesi gün
Hz Musa, Hz Harun’un değneğinin yeşerdiğini ve badem verdiğini herkese
gösterdi. Ve herkes kendi değneğini aldı. Yeşeren değnek levha sandığı önünde
kaldı.
Levililerin Payı: Tanrı Hz Haruna’a
Levilileri seçtiğini ve kutsal yeri ve eşyaların sorumluluğu verdiğini söyledi
ve bu görevin önemini bildirdi. Levililer dışında kutsal yere yaklaşmanın
cezası ölümdü. Kutsal yer için sunulanların bir kısmı da Levililere aittir.
25 RAB Musa'ya şöyle dedi:
26 "Levililer'e
de ki: 'Miras olarak size verdiğim ondalıkları İsrailliler'den alınca,
aldığınız ondalığın ondalığını RAB'be armağan olarak sunacaksınız.
27 Armağanınız
harmandan tahıl ya da üzüm çiğneme çukurundan bir armağan sayılacaktır.
28 Böylelikle
siz de İsrailliler'den aldığınız bütün ondalıklardan RAB'be armağan sunacaksınız.
Bu ondalıklardan RAB'bin armağanını Kâhin Harun'a vereceksiniz.
29
Aldığınız bütün armağanlardan RAB için bir armağan ayıracaksınız; hepsinin en
iyisini, en kutsalını ayıracaksınız.'
30
"Levililer'e şöyle de: 'En iyisini sunduğunuzda, geri kalanı harman ya da
asma ürünü olarak size sayılacaktır. (Bölüm 18)
Kayadan
Çıkan Su: Zin
çölüne gelen İsrail halkı yine Hz Musaya yakınmaya başladı ona çıkıştılar. Ve
su bulunmadığını söylediler. Hz Musa ve Hz Harun çadıra girerek yere
kapandılar. Tanrı onlara değneği almalarını ve ve halkı toplamalarını söyledi,
sonra kayaya gitmelerini emretti. Hz Musa halka seslendi ve kayadan su çıkardı,
herkes içti ve hayvanlarına da içirdi. Bu sulara Meriva suları dendi.
Edom
ve Hz Harun:
Hz Musa Kadeşteki Edom ülkesinin kralından yardım istedi ve Mısırda çektiği
zorlukları anlattı. Ama Edom kralı ne geçişe izin verdi ne de onlara su bile
verdi. Hatta ordusuyla onlara saldırmak istedi. Bunu gören İsrail halkı oradan
uzaklaştı. Sonra Kadeşten ayrılan Hz Musa ve İsrailliler, Hor dağına geldiler.
Tanrı Hz Musa’ya Hz Harun’un öleceğini bildirdi ve Hz Harun’daki kahinlik
giysisini oğlu Elazar’a giydirtti. Ve Hor dağına çıkmalarını emretti. Hz Harun
dağa çıkınca öldü. Hz Harun’un öldüğünü öğrenen halk 30 gün yas tuttu.
Toprak
Elde Etme: Kenan’da
bulunan arat kıralı bazı İsraillileri esir almıştı. Tanrıya duan ettiler ve
Arat denilen bölgeyi savaşarak aldılar ve oraya Horma adını verdiler. Bu arada
yine başkaldıran bazı İsrail halkı Tanrı tarafından yılanlarca zehirlenerek
öldü. Hz Musaya gelenler Tanrıya yalvarmasını istedi. Tanrı onlara tunçtan bir
yılan yapmalarını ve ona bakmalarını emretti, bu şekilde ısırılanlar yaşamayı
sürdürdü. Sonra yola koyuldular. Amorlulardan yol isteyen İsrailliler onların
saldırısına uğradı. Ve sonuçta Amorlular yenildi ve toprakları İsraillilerin
oldu. Daha sonra da yollarını kesen Oglarla savaşa tutuştular ve Tanrının
yardımıyla kazandılar ve topraklar onların oldu. Moav bölgesinin
yöneticilerinden Balak Balamdan yardım istemişti. Çünkü kalabalık olan
İsrailliler her şeyi yiyecekti. Ama Balam Ona yardım etmedi. Çünkü Tanrı Balamı
uyarmıştı ve İsraillilere dokunmamasını söylemişti. İsraillilerin obalara ve
köylere yerleştiğini gören Balam yaptıı işten memnun oldu ve şiirler söyledi,
mutluluğunu paylaştı.
İkinci
Sayım: Moav kadınlarıyla zina eden İsraillilerin ölümünün son bulmasıyla,
Tanrı Hz Musa’ya yeniden sayım yapılmasını emretti. Sayılan İsraillilerin
toplamı 601.730 erkekti. Bu sırada Selofhat’ın kızları miras istediler ve Tanrı
onları haklı buldu. Sonra Tanrı Hz Musa’ya dağa çıkmasını söyledi ve vaat
edilen ülkeyi göreceğini bildirdi. Ve gördükten sonra Hz Harun gibi öleceğini
söyledi. Hz Musa da öldükten sonra bir önder olmasını istedi ve Tanrı onun Yeşu
olduğunu bildirdi. Ve Hz Musa Kahin Elazar ve tüm halkın önünde Yeşuyu
görevlendirdi.
Sunular:
Tanrı Musa’ya İsraillilerin belirli günlerde ve durumlarda sunu yapmasını
emretti. Bunlar; Günlük sunular, Şabat sunuları, Yeni ay sunuları, Fısıh sunuları,
Haftalar bayramı, Boru çalma günü, Günah bağışlatma günü, Çardak bayramı
sunularıdır. Ve bu sunular kusursuz olacaktı. Hz Musa bunların hepsini
İsraillilere anlattı.
Ülkenin
Paylaşımı: Tanrı Musa'ya,
"Midyanlılar'dan İsrailliler'in öcünü al; sonra ölüp atalarına
kavuşacaksın" dedi. Hz Musa her oymaktan bin kişi seçtirdi ve toplam on
iki bin kişi toplandı. Savaş sonunda Midyanlılar yenildi ve tüm malları
mülkleri İsraillilere geçti. Geri de kalan evleri yurtları da yandı. Kadınları
da yanlarında getiren savaşçılara Hz Musa kızdı. Çünkü onlar hastalıklı
olabilirdi. Hastalıklıların öldürülmesini istedi ve diğer temizlerinin cariye
olmasını emretti. Tanrı Hz Musa’ya seslenerek elde edilen ganimetin nasıl
paylaşılacağını söyledi. Daha sonra diğer iller de oymaklarca savaşılarak
alınmıştı. Ve tanrı Hz Musa’ya seslenerek her bölgeyi oymaklara dağıtmasını
istedi. Hz Musa da oymaklara bölgeyi dağıtmak için Kahin Elazar ve Yeşu’yu
görevlendirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder